Kıymetli Meslektaşlarım;

Bir çocuğu anne babasıyla yetiştiği yuvadan teslim alıp, başka bir yuvada karşılayan, geçmişin yaşanmışlıkları ve tecrübelerini aktaran, şimdiyi anlatan ve yaşatan, geleceğe hazırlayan, tüm bunları yaparken zihnine, kalbine ve hayatına dokunan kişidir öğretmen.

Öğretmen olmak ayrıcalıktır. Milletlerin  sahip oldukları kimlik ve karakterlerini, milli  ruhunu gelecek kuşaklara taşıyabilen, bilgi, kültür, erdem ve sevgiyle sağlıklı nesiller yetiştirme çabasında, geçmiş ve gelecek arasında bağ kuran  köprüdür öğretmen. Öğretmen olmak demek gönül vermek, gönül almaktır aslında.

Öğretmenlik, yetenek gerektirir ki; en değerli varlığa, insana  şekil verir, sözleriyle, ilgisiyle, bilgisiyle, tutum ve davranışlarıyla. Hassas olması gerektiğini bilir. Kendi yolunu  çizen, akılcı, özgür, kendine yetebilen, bilinçli, duyarlı, kendine inanan ve yaşamda amacı olan bireyler yetiştirmelidir. Omuzlarındaki sorumluluğunun ağırlığıyla, önce öğrencilerini,  sonra geleceğin anne babalarını, en nihayetinde  bir toplumu hayata hazırlar  asırlardır.

Her biri farklı yeteneklerle donatılmış öğrencilerini hedeflerine uygun olarak yönlendirebilen ve eğiten, öğreten öğretmenlerimiz, sağlam ve güçlü bir toplumun temellerini atmış olacaklardır. İşte bu yüzden milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir".

Biz öğretmenler  mevzuatın bize öngördüğü rolün yanı sıra, bir çok rolü üsteleniriz gerek mesleki hayatımızda  gerekse günlük hayatta. Ve bizim mesleğimizin sınırları okul sınırlarıyla çizilmemiştir. Öğretmen toplumda girdiği her ortamda rol modeldir, örnek alınandır, yol gösterendir, sözü dinlenen, sayılandır. Bu yüzendir ki, öğretmen olmak tüm kalıpların ötesinde öğretmen gibi yaşamayı ve şartlar ne olursa olsun bundan haz almayı gerektirir.

Her fırsatta eğitime verdiği  önemi dile getiren Ulu önder Atatürk,  "İrfan ordusu" diye nitelendirdiği  biz öğretmenlere cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte belkide en önemli görevi vermiştir ki, bu ülkenin geleceğini  bizlere emanet etmiştir. Bizler bu göreve talip olurken biliyorduk ki; esas olan çocuklarımız, değerlerimiz ve ülkemizdir; geleceğimizdir.

Çok Kıymetli Meslektaşlarım;

Tüm dünyayı ve ülkemizi daha önce yaşanmamış bir sınava tabi tutan Covid-19 sürecinde ve hemen ardından  yaşadığımız  bu dönemde  her birinizin göstermiş olduğu üstün gayret, fedakarlık ve azimle yürütüğünüz çalışmalarınız için sizlere teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle; mensubu olduğumuz bu mukaddes mesleğin bilinciyle, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada aynı şevk ve heyecanla  öğretmenlik mesleğine gönül veren, omuz omuza yürüdüğümüz  bütün öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Günü"nü kutlar, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK  olmak üzere, görevi başında şehit olan ve ebediyete irtihal  eden tüm öğretmenlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum.

Bu mesleğe gönül ve emek vermiş emekli öğretmenlerimize de  sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür diliyorum.

Siz sevgili öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle  nice 24 Kasımlar'da birlikte olabilmek temennisiyle saygılarımı sunarım.